Ana içeriğe atla
oruç aruoba'dan...

bize iyice derinden dokunan gerçekleri,
laf aralarından ve dolandırarak dışa vururuz.

ne çok da dolambaç gereksiyoruz,
ilişkilerimizle başedebilmek için!

gerçeklerimiz bile dolanbaçlıdır zaten.

dolanıp dururuz gerçeklerimizin çevresinde
- onlara hiç ulaşmadan, dokunamadan...

Yorumlar

Merve Alanyalı dedi ki…
bunu çok sevdim, izninizle alıntılamak istiyorum.
iris dedi ki…
elbette... oruç aruoba'dan alıntı olduğunu belirttikçe sorun yok :))

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

aynılarından istiyorum :)

bunların ikisini de istiyorum! çok tatlılar, çok! kedinin o kızgın bakışları, kızın o muzur ifadesi... lütfen, bana da... süphaneke dinimiz amin!