Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

aralık

her sene bu zamanlar içimde aynı sıkıntı, göğsüme çöreklenip kalmış aynı acı... insan onsuz da yaşıyor. alışıyor bir şekilde yokluğuna... hatta insan yıllar geçtikçe öğreniyor sessizce ağlamayı. ama kurulmuş bir saat hep içinde, vakit gelince durmaksızın çalıp yaşatıyor o anları. bugün tam 11 sene oldu annem gideli...  öyle bir özledim ki tarifi yok...

Mümkün müdür?

"Mümkün müdür, icatlara, ilerlemelere rağmen, kültüre, dine, felsefeye rağmen hayatın yüzeyinde kalınsın? Mümkün müdür, bilinmesi yine de bir kazanç olan bu yüzey bile; yaz tatillerinde salon mobilyaları gibi, aklın alamayacağı kadar yavan bir kılıfla kaplansın? Evet, mümkündür. Mümkün müdür, bütün dünya tarihi yanlış anlaşılmış olsun? Mümkün müdür, ölen yabancıdan bahsedecek yerde, etrafına üşüşen kalabalığı anlatır gibi, daima yığınların lafı edildiği için, geçmiş yanlış olsun? Evet, mümkündür. (M alte Laurids Brigge'nin Notları - Rainer Maria Rilke)

günün şarkısı

arada olur bana, özlerim aniden bir şarkıyı...  birden aklıma gelir, susamışçasına dinlerim... bu da öyle bir şarkı. bugünün, bugünümün şarkısı "lovesong"  "however far away i will always love you  however long i stay i will always love you   whatever words i say i will always love you  i will always love you "

Uzak

gizliden gizliye çağırandır...  ve bilinmeyendir ne kadar seslenirse seslensin... 

Tatlı Reçel'im!

 Aralık ayında pencerede başlayan aşkımız mart ayından bu yana evde devam ediyor. Şimdi keşke diyorum, keşke onu kışın en soğuk zamanlarında dışarıda bırakmasaymışız. Penceremizin önüne kondurduğumuz strafor gecekonduyla onu kısmen şanslı kılmak yerine direkt eve alsaymışız. O artık ailemizin bireylerinden biri.  O şimdi benim minik bebeğim, evimizin neşesi.. Yaramazlıkta sınır tanımayan, küstüğünde poposunu dönüp yatan, her sabah dünyanın en güzel "günaydın"larını yaşatan minik kızım o benim... 

İnsan neyi anlatabilir?

İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir; insan insanla konuşamaz. Ahmet Hamdi Tanpınar

Kötülükten Kaçınmak...

Savaşlarda çok kez görülür, bir kimse silahlarını atmakla, kendini kovalayanlardan aman dilemekle kurtulabilir ölümden. Ne türlü sakıncalar karşısında, her şeyi yapmayı, her şeyi denemeyi göze aldıktan sonra, ölümden kurtulmak için nice nice yollar bulur insan. Güç olan ölümden kaçınmak değil, kötülükten kaçınmaktır. Çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar... Sokrates'in Savunması / Platon

Büyümek

Sanırım büyümenin en kötü yanı o saf neşeyi ve her şeye şaşırabilme potansiyelini yitirmek...

Bomboş...

bomboş... sanki kendi kendime konuşuyormuşum gibi... herkes gitmiş, ben tek kalmışım gibi... çok eskilerde kalmış o güzel kalabalık.

Baltalı İlah 2

???

Şu hayatta imrendiğim, ama bir yandan da hiç anlayamadığım insanlar tatlı sevmeyen insanlar... Ben de sevmemeyi isterdim ama çok lezzetliler :(

Hayat Berbat...

Minik'in yeni gecekondusu

Kaç gündür aklımdaydı yuvayı straforla kaplamak. Ama açıkçası Minik buna fırsat vermiyordu. Bugün hazır Minik yuvadan ayrılınca aldım içeriye ve kardeşimle birlikte bu hale getirdik yuvayı.  Daha yuvayı içeriye alacağım an koşup pencereye atlayan Minik ise tüm süreçte meraklı gözlerle izledi bizi. Bizi gördüğünde daha rahat ettiği için (görmediğinde sürekli perdenin altındaki boşluktan içeriye bakıyor, mama yerken huzursuz davranıyor) küçük bir pencere bıraktık.  Önü için bir şey yapamadık bakalım, belki iyi bir çözüm gelirse aklımıza yaparız...

Kalbimin ve Penceremin Yeni Sahibi

Tanıyanlar bilir, hayvancıkları deli gibi severim. Gördüğünüz güzel kız kalbimin ve pencerimin yeni sahibi.  Adı mı? Adı, Minik...  Henüz 4-5 aylık, siz bakmayın fotoğraflarda öyle büyük göründüğüne... Öyle uysal ve oyuncu ki... Bazen sadece kendisini sevdirmek için pencereye minik patileriyle vurduğu oluyor. Karnımızın acıktığı zamanlarda yaptığımız şirinlikleri hiç söylemiyorum bile... Minik kızımı sahiplendirmek için ilan verdim ama büyümüş diye kimse almadı :( Ben maalesef ki eve alamıyorum, çocukluğumdan bu yana çok istediğim halde alerjim izin vermiyor.  Yine de onun için elimden geleni yapmak istedim. Minik'e yağmurdan ve rüzgardan korunması için evdeki plastik kutudan yuva yaptık. Ama kar yaklaştı... Havalar iyice soğudu. Küçük gecekondumuzu straforla kaplama zamanımız geldi. Bakalım, bugün yarın tamamlarız herhalde... Aşağıdaki fotoda gecekondusunun içinde Minik görünüyor... Yalanan beyaz ise yeni hayranım :) Kendisi hanım mı, bey mi henüz bilmiyorum...

nereye?

  "gidiyorum ... ama sormuyorum kendime yol nerede? ... menzil neresi? ... amaç nedir? öpücük veriyorum fakat kendimden habersizim bu divane gönlümün tanrısı kimdir?"   (Furuğ Ferruhzad)

ben, kendim 2

iris'le ilgili gereksiz bilgiler ansiklopedisi, cilt 2 * ilaç kullanmaktan nefret ediyorum. hayatımın hiçbir döneminde ufak bir ağrıda vs. ilaca saldırmadım (genellikle ağrıyan yerimin kopmasını beklerim) * çocuklarla ve hayvanlarla koşulsuz şekilde iyi anlaşıyorum... nereye gidersem gideyim ya çocuklar, ya hayvanlar ya da her iki grup da peşimden ayrılmaz. * sadece kırmızı oje sürerim. tırnaklarım diğer renklerle barışamadı, uyuşamadı... * küçüklüğümde evimizde sadece türk sanat müziği dinlenirdi, bense nefret ederdim... üniversite döneminde kendisiyle oldukça kaynaştım ve fark ettim ki, bilinçsiz olarak da olsa, neredeyse bir trt sanatçısının repertuarına sahibim. * siyah file çorabın hastasıyım. bi tarafımın donacağını bilmesem kışın bile giyerim. * çocukluğumda fotoğraf çektirmekten nefret ederdim. doğum günlerimden de nefret ederdim... mum üflemek bana azap gelirdi. doğum günlerim genellikle "fotoğraf çekilmeyeceğim", "mum üflemeyeceğim" diye ağlamakl