Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Yılın Son Günleri

bir yıl daha bitiyor işte bu kadar duru, bu kadar yalın bu kadar el değmemiş sıradan bir gerçeği daha kolları bağlı hayatımızın bir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleri her sonda her başlangıçta ve her defasında alır gibi bir başkasını karşımıza perdeler çekip, ışıklar söndürüp oturup yatağın içine bir başımıza sorgulamak kendimizi öğrenmek ikizin anadilini, ikinci belleğimizi öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini bu aynaların dehlizlerinde gezinirken görürüz karanlık günlerimizin kenar süslerini biterken bir yılın son günleri biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini gençlik ikindilerini kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri bir yıl daha bitiyor düşlerim, tasarılarım, yarım kalmış onca şey her yıl biraz daha kısalıyor öncekinden bana mı öyle geliyor yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman insan yaşlanırken? kırdım mı incittim mi birilerini kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler? kendimi yineledim mi yazdıklarımda? yeniden düşünmeliyim dostluklarım

tıp!

akut farenjit akut larenjit kulak kanallarında daralma... daha ne olsun, çalışkan insanım vesselam... sesim varla yok arası... anlayacağınız muhteşemim... 28 senedir ilk kez bu kadar sessizim!

kendime aferin!

kendi kendime nazar değdirdim... uzun zamandır hasta olmadım diye sevinirken hasta olmayı becerdim. aferin bana, azimli insanım vesselam... lakin bir an önce iyileşsem de hiç fena olmayacak... bir de karrrrr yağsınnnnn lütfennnnnnn :) eh daha fazla bir açıklama yapmama bir gerek yok sanırım, sebebi malum :)

unuttum...

unuttum harflerin dilini, kelimelerin cömertliğini... şimdi sözlerim zalim, hayatın kekre tadını sonuna kadar taşımakta içinde.

alıntı

Bilinmedik bir hüzün var içimde, Bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde, ya da biri eksik.. [Can Yücel]

aralığa girmişken...

çok uykum var, ama yatamıyorum. çünkü bir sürü işim var... bir insan 12 sınıfın dersine girer ve iki sınıfın da sınıf öğretmeni olursa, evde bile sürekli çalışmak zorunda kalıyor. anasını satayım neredeyse 20 saat mesaim var... ah bir de o topuklularla sürekli ayakta durmak yok mu?! topuklu giyinip de şikayet etmeyen kadınları takdir edip, alınlarından öpüyorum valla... ayrıca da imreniyorum ama o başka bir konu. *** ben her aralık depresyona girerim... yine geldi aralık, yakındır heyheylerimin üşüşmesi; ama biraz daha zaman var. aralığın 15'i hele bir gelsin... yılbaşına kadar ancak toparlanırım. gerçi bir çözümü, çaresi yok. gidenler hiç gelmeyecekler... ve ben yine kader, kısmet, ömür işte diyip susacağım. öyle işte... *** vronskyciiim, verdiğim sözü unutmadım... ama inan vaktim olmadı... sözüm söz :)