
ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette.
ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...
Yorumlar
hahahaa ben tanımadım valla...
ara verelim demek,
senle bu ilişki olmaz minnoşum...
kırmakta istemiyorum şimdi iyi kötü paylaştık bişiler.
kibarca şutlayım ayıp olmasın...
demektir benim için...
:))
abuk bir kavram şu "ara", valla demesinler bana, lafı çarpıp ayrılırım direkt :D
bi zamanlar sevdiğin değer verdiğin birine;
ben seni istemiyorum artık demek zor zanaattir.
kolaya kaçıyolar...
karşına alıp ben seni istemiyorum demeyi mi?
anlamadım carmen.
alkış o zaman da sana...
budur.
dorusu geçmişte ben de yaptım.
hani çok iyi insanlardı...
kırılgan.
ama ilişki de yürümüyo olmuyo gitmiyo.
mümkün değil.
daha az kırmak adına böle şeyler yaptım ebet...
ha daha az kırıcam derken daha çok mu kırdım onu bilmiyorum tabi.
ay hislendim bak...
işallah daha çok kırmamışımdır.
-ara verelim biras yoruldum ben
-ne arası lan ne arası
-eee ıııı
-konuşsanaaaaaaa
-ilişkimiz diyorum ara versek biraz ama birazcık bi nefes alsak
-topla lan eşyalarını defol defoollll
-iyi de bura benim evim
-sokakta mı kalıcam annemin yanına gidiyorum gidene kadar defol bu evden
-piki
hahaaaaaa
severim böle kadınları bu yüzden sevmişim onu da temek ki :)))
yoksa delinin tekiydi...
ama güsel bi deli.
tamam ben deliyim de, o kadar deli değilim :D
absalomcuum çok yaşa emi :))
zaten normal mülayim bi kadın napsın beni...
sıkıcı be ya carmen sıkılırım ben de iki günde...
efenim benim normal arkadaşım da yok :)) böylesi hayat daha keyifli, daha eğlenceli ;))
aynen ben de, deli gibi seviyordum ama istenmiyordum ve arayı kabullenmek o anda kendime yapabileceğim kötülüklerin en büyüğüydü.
bu oldu mu :))
iki mülayim bi araya gelince olmuyo temek istedimdi.
o yüzden deli dolu kadınları seviyorum :))
temem, seni tanımıyor olabilirim ama yazdıklarını okuyorum ki :))
ben efendi mülayim bi oğlanımdır...
yazdıklarım olmak istediklerim aslında hayal dünyam...
temem temem çok abarttım hahahaaaa.
ama mülayim olmak için çalışıyorum azimle efenim.
arzederim.
:)
deli dolu olmak güzeldir, neden mülayim olmaya çalışıyorsun ki anlamadım ben :)
özeniyorum ya böle efendi çocuklar gördükce...
şimdi büyüyünce ne oluceksın deseler;
mülayim olucam amca derim galiba :)))
yalnız nası benimsedim blogunu carmen uyarınız beni reca ederim :))
herşeye müdehale eder buldum kendimi...
mythemis çok kadınsı bi bakış aşısı olmadı mı bu :))
gerçi yen,i nesil ilişkilerde mümkündür...
ay bunu yapmış lakin böle düşünmemiş bi anne kuzusu olaraktan gücüme gitti valla :))
carmen bak duygusallaştım yine...
siz yaptınız biliorsunuz kuzum.
:)))
bu ara pek bi duygusallaşıyorsunuz vronskyciim, mülayimleşme belirtisi midir yoksa bunlar :))
bilmemkine carmen :))
öylemiki?
siz gecenin bi yarısı gönderiniz şahane bi keman sesi...
ki çok şeye değişmem o sesi...
sonra duygusal oluyosun deyiniz...
temem temem :)
bak yine dayanamadım...
ah beni beni.
paylaşmana çok sevindim...
çok ta iyi geldi.
müziği beğenmene ve iyi gelmesine çok sevindim cidden, benim en çok sevdiklerimdendir o...