Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sıcak Külleri Kaldı - Alıntılar

  "İster siyasal, ister parasal olsun, iktidar kirletir" “Sevinçler ortaktır, acı yalnız çekilir,” derdi Ömer. Acı, paylaşmaya çalıştıkça büyüyen bir duygu, deneyimle biliyor." "Zafer haklı kılar, yenilirsen haksız olursun." "Ölüm gibi, acı da paylaşılmıyor. Nasıl herkes kendi ölümüyle ölürse, herkes kendi acısını kendi başına, yapayalnız taşıyor." "Fırtınanın ortasında dalgalarla boğuşurken sandalı nasıl yapmak gerektiğini düşünemezsin, bunun için daha sakin bir liman gerekir." "Biz kadınlar garip yaratıklarız. Her aşkın, her ilişkinin bir simgesi vardır. Gerçek ihanet yeni bir ilişki değil, o simgenin başka bir erkeğe teslim edilmesidir." “Ne kadar çok şey hatırlıyorum. Sanki bütün yaşamım hatırlamaktan ibaret.” İçine umutsuzluk doluyor. Yaşlanmak bu belki de. Geleceği düşünmek yerine geçmişi hatırlamak..." "Soruların cevabı yok. Soruyu sorduğun anda işin bitmiş demektir. Çözümsüzlük, cevabı bulamamakta değil, soruyu so

“S”essiz

Zamanın geçişini gördüm; içimde onlarca insan öldü, hepsini teker teker gömdüm. Sonsuz sandığım her şeyin “s”ni kaybettim. Benimsedim ve alıştım yalnızlığa. Kimliksiz kalmayı diledim. Çırılçıplak kalacaktım; etiketsiz… Oysa sonra fark ettim ki, ismim bile etiketlerimden yalnız biriyken, anlamsızdı istediğim. Sustum ve ağladım. Yanılttığım tar/lihimle başbaşaydım. “Farklı olacak.” diye emin olduklarımın aynılığını gördüm. Gözyaşım akarken kurudu, ben sanki büyüdüm. Sana anlatmayı düşündüm… Yolları; dünyaya kara bir sakız gibi yapışmış olan adaletsizliği; çırpınışlarımızdaki acıyı, tekdüzeliği… Sana anlatmayı düşündüm… Aşkın muhteşemliğini; sevginin belki daha biz doğmadan önce kalbimize yerleştirilmiş fünyesini; ilişkilerin bitişini; dileklerin ve hayallerin an be an tükenişini... Sana anlatmayı düşündüm… Sonra, vazgeçtim… Aklımdan geçen her şeyi birer birer sildim.  Kurtuluşun olmadığı bir tal/rihti yalnızlık. Ezeli ve ebedi bir mabetti, zamanın umarsızlığında. Benliğim