Ana içeriğe atla

gri


allam yarebbim bu ne tatsız hava! dünya griye dönüyor, yaşam griye çalıyor...
gri... soluk... cansız...
içimden hiçbir şey gelmiyor... uyumak dışında... bu havada sadece uyunur çünkü... ama uykum da yok... poff...
ben en iyisi kitap okuyayım... az kaldı zaten, bitireyim, tezer özlü'nün "kalanlar"ını...

Yorumlar

absalom dedi ki…
:))

gri talihsiz bi renktir...

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

((: herkese iyi bayramlar :))