Ana içeriğe atla

bana bir masal anlat baba

bir gün ansızın bir şey olur, geçmiş canlanır gözünde. şimdin güzeldir, gelecekten umutlusundur, ama geçmiş caziptir... masumiyetin tamdır, safsındır hayatın çirkin yüzünü görmediğinden. aslında geçmişte yaşamıyorsundur, ama arıyorsundur, özlüyorsundur bazen; salıncağını, arkadaşlarını, ailenin artık hayatta olmayanlarını...

öyle bir andır işte...

bazen insan o günlere dönmek ister, her şeyi göze alır; yeniden ergenlik sancıları çekmek, ilk aşkın acısını sindirmek, yeniden okul sıralarına dönmek, öss'ye hazırlanmak... hepsi, sırf o günler için sorgusuzca kabul edilir... annenin sana kol kanat gerdiği, babanın dizlerine yattığın, saçının okşanarak masal dinlediğin anlara... tek sorumluluğunun okula gitmek olduğu yıllara... ama mümkün değildir işte...

geçmişi unutmaya başladım, bana yeniden masal anlatır mısın baba?


Yorumlar

iris dedi ki…
anlatsınlar bence deee :)) ihtiyacımız var ki :))
Fısıltı dedi ki…
Dün gece küçük sıpamla film seyrediyoruz. Bir yandan ütü yapıyorum bnmki demesin mi
Anne bnm yerimde olmak istermiydin?
EVETTTT NE GÜZEL TEK DERDİN DERS ÇALIŞMAK :)

:))
iris dedi ki…
valla aynen öyle :)) sokağa da çıkardık di mi; ip atlamaya, saklambaç, seksek falan oynamaya :))
Fısıltı dedi ki…
efetttttttttt :))
ay canım istedi ne olacak şimdi?
iris dedi ki…
oynayalım o zaman :))
Fısıltı dedi ki…
tımam aklı selimiz nasıl olsa ne yapsak karışan olmaz :))
yuppieeeeeeee
iris dedi ki…
eheheh evet, aklı selimiz biz, bişecik demezler bize :))
olley kiii :))
Fısıltı dedi ki…
oley ki ha tımam oley ki olsun oley kiii:)))
iris dedi ki…
yuppiieee de olur ki :D fark yapmaz ;))
eserce dedi ki…
Beni tanıyan herkes bilir , ilk okuldayken bile büyümek istemezdim , galiba o zamanlardan anlamıştım büyümenin pekde güzel bir şey olmadığını ama gel görki büyüdük elimizde olmadan .
Şimdide koca bebek olduk valla :)
iris dedi ki…
ben o zamanlar büyümek isterdim... büyüdüm ama neyse ki çocukluğumu yitirmedim... ama yine de bazen o günleri özlemiyor değilim :)
ama güzel bir şey var ki, sokağa çıkıp çocukların oyunlarına katılsam, kimse yadırgamaz valla :)) koca bebeklik de güzel hem :))
eserce dedi ki…
Bende hala ısrarla içimdeki çocuğu öldürmemek için mücadele ediyorum , hayat o zman çok skıcı olurdu :)
iris dedi ki…
kesinlikle çok sıkıcı olurdu :)
kim ne derse desin amaaan, mücadeleye de devam; biz o çocukla mutlu oldukça ;)
Eliza Doolittle dedi ki…
Iris, ne guzel yazmissin...
Ufacik bir keyif verirse diye, masallarimdan versem?! :)

http://pygmalionamsterdam.blogspot.com/search/label/Gercek%20Masallar
iris dedi ki…
çok teşekkür ederim; hem beğenin, hem de masal için :))
masallar bana ufacık değil, hep kocaman keyif verir ki :)
(bu arada masala bayıldım... cidden... ve üslup süper!)
absalom dedi ki…
bana küçükkene kimse masal anlatmadı böhüüüüü.

ama büyüdüm ben herkese masal anlattım...
la fontenden intikamımı aldım...
hanselle gratelden de.

:))
iris dedi ki…
ağlamaa ki :) ben anlatırım sana :P
hansel ile gratel'den intikam alman iyi olmuş, gıcık olurdum o masala :D ama ne yalan söyleyeyim o çikolatadan, şekerden ev de pek bir çekici gelirdi :D
absalom dedi ki…
bu kayıtlı yazılı bi sözdür carmen :))
alacaklarımı unutmam...

hatırlatırım ehi.

:)))
iris dedi ki…
hmmm bi daha bişi yazarken daha dikkatli olucam :P
istediğin masal olsun kont vronsky, hatırlat bakalım :))
absalom dedi ki…
piki :))
yippuuuuuu

hayattan çok şey istemem ki ben zaten ki :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

çöp çocuk ve kibrit kızın aşkı

çeviri I kibrit kız pek hoştu çöp oğlan perişan halde! endamına kapıldı: "ateşlidir herhalde!" kibrit kızla arası aşk ateşiyle doldu. bizim sevdalı oğlan yandı bitti kül oldu. çeviri II çöp çocuk bayılıyordu kibrit kız'a hele çok ateşli duran sevimli hatlarına ama ne kadar sürebilirdi bir çöple kibritin aşkı? çöp çocuk'tan geriye sadece külleri kaldı. canım sıkıldığı zaman tekrar tekrar okuduğum kitaplardandır, istiridye çocuğun hüzünlü ölümü... bu ara şu yazılılardan kafamı kaldırıp da bir şey yapamıyorum... diğer kitaplarım da okunmayı bekliyorlar... hadi dedim bu defa da kafam çok doluyken okuyayım, biraz rahatlayayım :) istiridye çocuğun hüzünlü ölümü, tim burton'ın eseri tabii... gerek çizimleri, gerek şiirleri benim için çok keyifli... ilk basımı ve çevirisi om yayınevinden çıkmıştı... ama maalesef artık om yayınevi olmadığından, o baskıları bulmak çok zor... ikinci basımı ve çevirisi de altıkırkbeş yayınlarından... çeviriler elbette aynı değil, ama yine de

haftanın şarkısı, nazende sevgilim

kaç gündür sürekli bu şarkıyı dinliyorum... takılmış durumdayım... geçenlerde yakın bir arkadaşım, "mutlaka dinlemelisin" diyerek yolladı, o günden beri kopamadım... ben bu şarkıyı nasıl olmuş da bunca zamandır kaçırmışım? bir yandan enstrümantal versiyonu, bir yandan azeri versiyonu, bir yandan bu... türkiye türkçesi versiyonunun sözleri şöyle; değdi saçlarıma bahar gülleri nazende sevgilim yâdıma düştün sevenin bahtına bir güzel düşer sen de tek sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün gözlerim yoldadır, kulağım seste ben seni unutamam en son nefeste ey ceylan bakışlım, ey boyu beste gurbette sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün sensiz dağ yoluna çıktım bu seher öksüz kumru gibi güller lâleler "sen niye yalnızsın?" sordular eller gurbette sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün nazende sevdiğim (azeri türkçesi) azeri versiyonunun (yani aslında orjinalinin) sözleri de sözleri de şöyle (yani umarım :) : değdi saçlarıma bah