Ana içeriğe atla

gerginlik

çok gerginim...
aslında çoktan uyumuş olmam gerekliydi ama aksi gibi uykum yok...
evet, bir bilinmeze adım attım ve yarın onun ilk günü...
içimde kurtçuklar dans ediyor sanki, el ele ve hep beraberce...
midem bulanıyor...
içimde bir fil kulaklarını sallayıp, tepiniyor hatta...
öyle gerginim ki,
ağlamak istiyorum sabaha kadar...

Yorumlar

Griffith dedi ki…
ne var ki yarın?
absalom dedi ki…
şahane şarkı erol abiye hürmetler...
en tepedeki resim şahane söze gerek bırakmıyo ruh hali olaraktan...

ağlayınız efenim.
ağlamak kötü bişi değildir.
iris dedi ki…
sevgili griffith,
aslında bugün demem lazımdı, gece 01:30 civarı yazdığım için... çalıştığım kurumdan istifa edip, yeni bir yerde çalışmaya başladım, bugün ilk iş günümdü... ama her şey tam anlamıyla bir bilinmezden ibaretti oraya gidene kadar... ki hem belirsizlik, hem de kurum gerilmeme aşırı yüklenmeye sebep oldu...

sevgili absalom,
bence de erol abiye hürmetler, dün yüzümü güldüren nadir şeylerden biriydi kendisi :) ben de çok seviyorum o resmi, öyle günlerce uyuyabilirim :)
ve ağlamak gayet rutin bir eylem gibi...

Bu blogdaki popüler yayınlar

şimdi, biliyorum

"bu sabah yağmur var istanbul'da", ben pencerenin ardına saklanmış sokağı izlemekte ve içimdeki tekir kırgın kırgın bakmakta yüzüme... bugün anılardan başka hiçbir şeyim yok... elimdeki "aşk" dolu kupadan yudumlayarak yağmuru izliyorum... ve bekliyorum sanki, hiç gel(e)meyecek birini... oysa gelse şimdi, aniden çalınsa kapı, kapıyı açtığımda karşımda o olsa... bir an bakışsak, sonra hiç vakit kaybetmeden sarılsak... ayrılmasak... "geçmiş"in ve "gelecek"in olmadığı sonsuz bir "şimdi" içinde... bugün yağmur var istanbul'da... rüzgâr, o hiç gel(e)meyecek olandan şarkılar fısıldarken, ben cumbada eski bir istanbul hanımefendisi suretinde beklemekte... ve dışarıda hüzün var bugün, bu gece, bitmemecesine... o burada... gelse de, gelmese de... yüreğimdeki tekir kıpırdanıyor, tatlı mırıltılar içimde... biliyorum benimle ve o bilmese de; tar/lihim ellerinde...

aynılarından istiyorum :)

bunların ikisini de istiyorum! çok tatlılar, çok! kedinin o kızgın bakışları, kızın o muzur ifadesi... lütfen, bana da... süphaneke dinimiz amin!

Müziğin Gücüne İnananlar İçin

" Doğa için çal !" demişken bunun " Playing For Change " in Türkiye ayağı olduğunu söylemeyi unutmuşum... Farklı kültürler, farklı ülkeler, çoğunlukla ünlü olmayan müzisyenler, müziğin büyüsü ve gücü... Ve sonucunda da tüm gelirin çeşitli yardım faaliyetlerinde kullanılması... merak edenler için; stand by me one love don't worry izulu bring it on home chanda mama war no more trouble a change is gonna come fannie mae god bless america mystery train pemba laka dileyenler http://www.playingforchange.com/ adresinden ulaşabilirler...