Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

seni beklemek...

sevdiğim, seni beklemek de güzel... zaman çok da hızlı akmıyor, kabul ediyorum. ama seni seviyor olmak öyle inanılmaz ve öyle güzel ki... bu nedenle seni beklemenin bile bir tadı var. tuhaf, heyecanlı, biraz vahşi ve kekremsi. telefonda her şeye rağmen saatlerce konuşarak azıcık ileri alabilsek de saatleri, yetemiyoruz işte bir parmak şıklatmayla vuslata ermeye. ama yine de geçiyor zaman. çift haneler terk etti bizi, artık tek haneli rakamlarda sürecek bu bekleyiş. 9 gün kaldı şimdilik... sonrası iyilik, güzellik :)

Küçük Kara Balık'tan

* her şeyin bir sonu olmaz mı? Gece sona erer, gündüz sona erer, ay öyle, yıl öyle... * Ben böyle gezmelerden bıktım artık. Yola düşüp gitmek, başka yerlerde neler olup bittiğini öğrenmek istiyorum. Bu lafları bana birinin öğrettiğini düşünüyorsun ama bilmeni isterim ki çoktandır düşünüyordum ben bunları. Elbette ondan bundan da çok şey öğrendim. Örneğin şunu anladım: Balıkların çoğu yaşlandıkları zaman ömürlerini boşu boşuna geçirdiklerinden yakınırlar. Sürekli sızlanır, lanet okur, her şeyden şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü? * Cahil olmasaydınız, dünyada birçoklarının kendilerine göre bir güzellikleri olduğunu bilirdiniz. Adınız bile size ait değil! * Yengeç: - Neden bu kadar kötümser ve korkaksın Küçük Balık? Balık: - Ben ne kötümserim, ne korkak. Gözümün gördüğünü, aklımın söylediğini dile getiririm. * Her an ölüm

Gözlerinde Hüznün Eldivenleri

Bazı sabahlar hüzünlü uyanır insan... Yılların yorgunluğu bir gecede yapışır omuzlarına. Bir açar ki gözlerini, gözlerinde hüznün eldivenleri. Anılar birer birer çıkarlar saklandıkları yerlerden, resmigeçit varmışçasına şenlenir zihni sahnesi. Bir müzik yükselir hafifçe tüm yaşamının fonunda. Ruhunun bayrakları çıkar iner göndere, lakin bir anda yas varmışçasına kalıverir yarıda. Kendi mezarını kendisi kazan neyin varsa yanındadır, haliyle yas olması da olağandır... Yaşam hüzündür... Yaşam hayaldir... Yaşam düş perdesinin kendisidir. Bazen düşlenir, bazen düşlersin, bazen de düşlerken düşersin düş perdesinden. Yara bere almakta yarışırken ruhunla tenin, düşkünlükten kurtulma çabasıyla kalkarsın düştüğün yerden. Sen yine aynı sensindir, düşlenirken bilmemiş, düşlerken düşmüş, düşkünken yalnızlığını öğrenmiş... Sen yine aynı sensindir, düşlemekten umudunu kesmemiş... Anılarla toplantıdayım günlerdir, çıkmaz hesaplardayım... Değiştiremeyeceğimi bildiğim halde... Tarifsiz bir hüzünl