Ana içeriğe atla

27'den 28'e


zaman ne çabuk geçiyor, galiba büyüdükçe daha da çabuk...

27 bitti... sanki her şeyi dün yaptım; dün doğdum, bugün büyüdüm, okuduğum tüm okullardan dün mezun oldum, sanki dün defalarca aşık oldum, defalarca ayrıldım, sanki her şeyi çok hızlı yaşadım, 27 seneyi 2 güne sığdırdım.

bugün 28'im...
kocaman oldum artık...
ama biliyorum, güzel günler beni beklemekte :)

Yorumlar

UykusuZ dedi ki…
bi kere de burdan kutliim , padavanım papatyam, sağlıklı ol yüzün de hep gülsün ;)
iris dedi ki…
senin gibi jedi herkese nasip olmaz amaa :))
çok teşekkür ederim :) birlikte, hep gülelim :))
NİLAY YÜCENUR dedi ki…
sağlıklı, mutlu ve huzurlu nice yaşlar dilerim :))
iris dedi ki…
sevgili nilay
çok ama çok teşekkür ederim :))
absalom dedi ki…
carmennnnn :))
dilek tuttun mu?
abla mı oldun yani şimdi sen :)))

şahane bi yıl geçirmeni diliyorum.
akşam senin için kalkacak kadehler.

:)))
iris dedi ki…
vronskycimmm :))
ahah ablaa oldum ben :D
çok kocaman olmuşum di mi :))

dilek tutmadım dahaa, ama hemen tutuciim ;)

çokkk teşekkür ederim kii, hep birlikte şahane yıllara ama :)

yuppiii, benimm için kalksın kadehler :))

(burda da tepesinde mor külah olan sevinçli icon var bi sürüü haberin olsun)
öykü dedi ki…
hepi börtdey sevgili iris:)
banyosuyu dedi ki…
yeni yıl dönümün kutlu olsun.
herşey tam istediğin gibi olsun.
iris dedi ki…
öyküü :)
çok teşekkür ederim :)
iris dedi ki…
sevgili banyosuyu :)
çok teşekkür ederim...
hepimiz için muhteşem geçecek yıllar dilerim :)
GÖK-TÜRK dedi ki…
Bize de nice yıllara demek düşer.:)
iris dedi ki…
çokk çokk teşekkür ederimm :))
losstime dedi ki…
nice sağlıklı yaşalara...sanırım bundan sonra daha da hızlı geçicek zaman hazır ol..
iris dedi ki…
çok teşekkür ederim :))
bence de öyle olacak; ama hazırım ben :))
Fısıltı dedi ki…
sona kalan dona kalırmış sona mı kaldım :(
kalmadım ki kalmadım ki
aklı selimim nice güzel seneleri sevdiklerinle geçirmen dileğiyle
Doğum günün kutlu olsun bana müsade
seni kocaman öpüyorum muahhhhhhhhh
muck sesi çıkmıyor walla ben öpünce :)
iris dedi ki…
canım fısıltım, aklı selimim
çok teşekkür ederimm :))hep birliktee inşallahh :)
çok kocaman öpüyorum seniii :))
eeyore dedi ki…
hocam

iyi ki doğdun!

28 de 27 gibi yaa ben de 5 ay önce girdim ordan biliyorum :)

sağlık ve mutlulukla
iris dedi ki…
hocam,
çok teşekkür ederim :))

yabancılık çekmiycem yani, iyi bari ;)

hepimiz için sağlık, huzur ve mutluluk diliyorum :))
Gökhan Kasarcı dedi ki…
Sağlıklı nice yıllara... mutlu bir sene diliyorum..
iris dedi ki…
sevgili gökhan
çok teşekkür ederimm :)) hepimize mutlu yıllar inşallah :)
iris dedi ki…
okanittomm 28 :))
oy birliğiylee karar verdik, onayladık :D

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

çöp çocuk ve kibrit kızın aşkı

çeviri I kibrit kız pek hoştu çöp oğlan perişan halde! endamına kapıldı: "ateşlidir herhalde!" kibrit kızla arası aşk ateşiyle doldu. bizim sevdalı oğlan yandı bitti kül oldu. çeviri II çöp çocuk bayılıyordu kibrit kız'a hele çok ateşli duran sevimli hatlarına ama ne kadar sürebilirdi bir çöple kibritin aşkı? çöp çocuk'tan geriye sadece külleri kaldı. canım sıkıldığı zaman tekrar tekrar okuduğum kitaplardandır, istiridye çocuğun hüzünlü ölümü... bu ara şu yazılılardan kafamı kaldırıp da bir şey yapamıyorum... diğer kitaplarım da okunmayı bekliyorlar... hadi dedim bu defa da kafam çok doluyken okuyayım, biraz rahatlayayım :) istiridye çocuğun hüzünlü ölümü, tim burton'ın eseri tabii... gerek çizimleri, gerek şiirleri benim için çok keyifli... ilk basımı ve çevirisi om yayınevinden çıkmıştı... ama maalesef artık om yayınevi olmadığından, o baskıları bulmak çok zor... ikinci basımı ve çevirisi de altıkırkbeş yayınlarından... çeviriler elbette aynı değil, ama yine de

haftanın şarkısı, nazende sevgilim

kaç gündür sürekli bu şarkıyı dinliyorum... takılmış durumdayım... geçenlerde yakın bir arkadaşım, "mutlaka dinlemelisin" diyerek yolladı, o günden beri kopamadım... ben bu şarkıyı nasıl olmuş da bunca zamandır kaçırmışım? bir yandan enstrümantal versiyonu, bir yandan azeri versiyonu, bir yandan bu... türkiye türkçesi versiyonunun sözleri şöyle; değdi saçlarıma bahar gülleri nazende sevgilim yâdıma düştün sevenin bahtına bir güzel düşer sen de tek sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün gözlerim yoldadır, kulağım seste ben seni unutamam en son nefeste ey ceylan bakışlım, ey boyu beste gurbette sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün sensiz dağ yoluna çıktım bu seher öksüz kumru gibi güller lâleler "sen niye yalnızsın?" sordular eller gurbette sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün nazende sevdiğim (azeri türkçesi) azeri versiyonunun (yani aslında orjinalinin) sözleri de sözleri de şöyle (yani umarım :) : değdi saçlarıma bah