Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kar değil hüzün yağıyor...

Dün akşamdan beri lapa lapa kar yağıyor... Üzülüyorum, görüntüsü çok güzel olsa da kar beni neşelendirmiyor. Dışarıdaki milyonlarca can'ı düşünüyorum: çocukları, yaşlıları, kedileri, köpekleri, kuşları, hatta sanırım böceğine kadar... Faydalı olduğu yönleri de biliyorum... Ama onun yanında biliyorum ki çocuklar aç, çocuklar üşümüş... Ben, çevremdekiler elimizden geldiğince el uzatıyoruz elbette, ama hepsine yetişebilmek... Her üşüyeni ısıtıp, her aç kalanı doyurabilmek, hepsine sevgiyle yaklaşıp, hepsine yetebilmek?! Keşke... Ama mümkün değil, biliyorum.... Pek beklentim de kalmadı insanlardan... Kaç kişiyiz? Sen, ben, bizim oğlan şeklinde yetebilmeye, yetişebilmeye çalışıyoruz işte. Güzel havalarda hatırlamıyorsunuz, hiç değilse soğuk havalarda hatırlayın. Bir yerlerde muhtaç insanların, hayvanların olduğunu anımsayın... El uzatın, yardım edin. Merak etmeyin eksilmezsiniz, çoğalırsınız aksine.

Kedi Mektupları - Alıntı

“Gece, belli belirsiz gülümsüyor, insanların bazen ne kadar saf olabileceklerini düşünüyordu. belki de kendilerine bu kadar güvendikleri için bu kadar kolay kandırılabiliyorlar. üstün yaratıklar olduklarına inandıkları için küçümsüyorlar bizleri. küçümsedikçe de, bilmeden güçsüzleşiyorlar aslında.” “(...) bu da biz kedilerin çelişkisi işte. hem bağımlılıktan nefret ederiz, hem de bağlanırız evlere, insanlara.” "Ben hep bıraktım. bırakıldıkça bıraktım. hayal meyal hatırlıyorum: babam ölüp bizi bıraktığında, beni kucağına alıp hoplatan, sevdiğim yemekleri hazırlayan, bizim toprakları komşu çiftlikten ayıran dereye düştüğüm zaman azar işitmeyeyim diye, annem görmeden kurutup giydiren dadımı, çocukluğumu bıraktım. annem yeniden evlendiği zaman annemi -belki de bütün kadınları- bıraktım. dindardım. dünyaya baktım, insanların bu kadar acı çekmesine izin veren allah'ı bıraktım. delikanlıydım, ölesiye seviyordum. benim için evini, ailesini bırakmayan sevgilimi ve kemanımı bır