dışarıda muhteşem bir yağmur havası var... ılık... gerçi rüzgâr alıp kaçırmak istercesine esiyor ama, olsun... belki de içimdeki kasvete ve kırılmışlığa en çok o uygun düşüyor.
eve gelmeden indim taksiden, yürüdüm biraz yağmura karşı... biraz ıslandım... düşündüm... aklıma gülten akın'ın yazdığı o şiir geldi; "deli kızın türküsü"... defalarca okudum...
hüzün geldi oturdu yüreğime ve iki yol vardı önümde... nereye gideceğime karar vermeye çalışıyordum; tökezledim, "gelme" dedi yol, sustum ve kabullendim. ani oldu, yine. ben yine şaşkın, ben yine kırgın, ben yine anlamamış...
ben biraz yağmura karıştım, gözlerimden akanlar biraz yağmura karıştı... içim, karanlığa karıştı. kırılmışlıklarımla, "boşvermişlik"e alıştım... sonra karar verdim; yol nasıl "boşvermiş" ise, ben de "boşverdim"...
yol beni istemedi, şehre yağmur yağdı, ben kendimi kanattım... burnumda toprağın ve yağmurun kokusu, kendimle kaldım... kırgındım...
(dinlemek, izlemek isteyenler için)
Yorumlar