Ana içeriğe atla

Acayip Bir Gün ve Tarık Akan


Bugün ne acayip bir gündü!.. İstifadır, yeni bir yere başlamadır, staj evrakı peşinde koşturmadır ne çok gerildim, ne çok yoruldum be! Teker teker gelsenize!

Ama insan böyle zamanlarda birileri için ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlıyor... Sabahın 06:45'inde uyanamama ihtimalime karşılık, o saate kadar oturup, vakit geldiğinde arayana, sms atanlara, telefon açanlara, blogtan ulaşanlara ve her koşulda yanımda olanlara nasıl teşekkür etsem az... Sizi öyle çok seviyorum ki!!!

Ve sen ne güzel bir adamsın Tarık Akan... Bugün sen de nasıl iyi geldin bana!

Saat 17:00ye geliyordu, koşturmaktan yorgun düşmüştüm. Elimde ağır, kitaplarla dolu poşetimle yürüyordum, yağmur başlamıştı... Taksi durdurmak için yola çıktım ki o, kendisi için durduğu taksiyi bana yolladı, kendisi arkadan gelen taksiye bindi... Sen ne centilmen bir adamsın... Ve söylemesi ayıp, bunca yıla inat hala ne kadar da yakışıklısın! Teşekkür ederim ki!

Yorumlar

Dalgaları Aşmak dedi ki…
gün ne güzel sona ermiş ki :)
iris dedi ki…
evet, çok güzel sona erdi :))

güzel şeyler bazen beni de buluyor :))
ɢ э ɢ ʝ dedi ki…
Geçenler de demiştim ya hani;
" Eskiler bi başka." diye.
Gerçekten de farklı oluyor eskiler dimi =)(=


Bu arada müzik olayını halletmişsin :P
Tarifini isterim efenim :P


Ayrıca kendimi senin yerine koydum da;
Burada,Finlandiya da bende Salma Hayekle karşılaşsam :D
Sonra bende ona centilmenlik falan yapsam olmazmı acep :D
Aaah ah İris ah :D
Aklıma geldi :P
Karmaaaa ki ! :))
Bir aya kalmaz o taksiyi johhhhny deep ceviriiirr.
Sen yuksek tut karmani

Ilk anlarda yasanan bu sikintilar da gecer, gececek tabi.

Allah utandirmasin ki :p
iris dedi ki…
gegi

hıı hıım :) eskiler farklı cidden :)

ben de geçen gün çok sevdiğim birinden yardım alarak hallettim olayı :)) seve seve tarif ederim efem :)

salma hayek hımm, karşılaşırsın umarım valla :D ama centilmenlik olmadan olmaz :D

dereotundannefreteden

bekliyorum :D karmayı da yüksek tutacağımdır tabii ki, belli olmaz bu işler :D hani belkim seni de çağırırım johhny gelince :D

geçecek, geçecek, geçmeli :D karmaaaa :D

amin sevgili din kardeşim :P

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

çöp çocuk ve kibrit kızın aşkı

çeviri I kibrit kız pek hoştu çöp oğlan perişan halde! endamına kapıldı: "ateşlidir herhalde!" kibrit kızla arası aşk ateşiyle doldu. bizim sevdalı oğlan yandı bitti kül oldu. çeviri II çöp çocuk bayılıyordu kibrit kız'a hele çok ateşli duran sevimli hatlarına ama ne kadar sürebilirdi bir çöple kibritin aşkı? çöp çocuk'tan geriye sadece külleri kaldı. canım sıkıldığı zaman tekrar tekrar okuduğum kitaplardandır, istiridye çocuğun hüzünlü ölümü... bu ara şu yazılılardan kafamı kaldırıp da bir şey yapamıyorum... diğer kitaplarım da okunmayı bekliyorlar... hadi dedim bu defa da kafam çok doluyken okuyayım, biraz rahatlayayım :) istiridye çocuğun hüzünlü ölümü, tim burton'ın eseri tabii... gerek çizimleri, gerek şiirleri benim için çok keyifli... ilk basımı ve çevirisi om yayınevinden çıkmıştı... ama maalesef artık om yayınevi olmadığından, o baskıları bulmak çok zor... ikinci basımı ve çevirisi de altıkırkbeş yayınlarından... çeviriler elbette aynı değil, ama yine de

haftanın şarkısı, nazende sevgilim

kaç gündür sürekli bu şarkıyı dinliyorum... takılmış durumdayım... geçenlerde yakın bir arkadaşım, "mutlaka dinlemelisin" diyerek yolladı, o günden beri kopamadım... ben bu şarkıyı nasıl olmuş da bunca zamandır kaçırmışım? bir yandan enstrümantal versiyonu, bir yandan azeri versiyonu, bir yandan bu... türkiye türkçesi versiyonunun sözleri şöyle; değdi saçlarıma bahar gülleri nazende sevgilim yâdıma düştün sevenin bahtına bir güzel düşer sen de tek sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün gözlerim yoldadır, kulağım seste ben seni unutamam en son nefeste ey ceylan bakışlım, ey boyu beste gurbette sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün sensiz dağ yoluna çıktım bu seher öksüz kumru gibi güller lâleler "sen niye yalnızsın?" sordular eller gurbette sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün nazende sevdiğim (azeri türkçesi) azeri versiyonunun (yani aslında orjinalinin) sözleri de sözleri de şöyle (yani umarım :) : değdi saçlarıma bah