Ana içeriğe atla

(: sırıtakmışım meğersem :)



bugün tüm gün ağzım kulaklarımda dolaştım... bi an korktum, ensemde düğüm mü oldu diye... sebebi mi? ben de bilmiyorum ki :) hatta öyle ki 12. sınıflar bile kızdıramadılar beni...

gerçi, hava aydınlık ve güzeldi... haftaya kardeşim geliyor, bugün kitaplarıma kavuştum, sınav haftası bitiyor, bu aralar her şey iyi gidiyor :)) daha ne sebebi olsun ki :)) bunlar yeter :))

bi de bugün öyle hissediyorum ki tam türk filmi modundayım :)) olsa da izlesem, daha da bir keyiflensem :))

Yorumlar

absalom dedi ki…
:))
ebet hava aydınlık ve güseldi bugün.

türk filmi bulursanız haber veriniz.
madem türk filmi modundayız.

:)
damdaki adam dedi ki…
Her günün böyle geçsin.Sevgiler.
Heh soyle diyorum baska bisey demiyorum baby
iris dedi ki…
absalomcuum
türk filmi bulma çabalarım sonuçsuz kaldı maalesef ki :))
ben de animasyon koydum onu izliyorum :D

sevgili damdaki adam
çok teşekkür ederim :)) umarım hepimizin en kötü günü böyle geçer :))
iris dedi ki…
dereotundan nefret eden adamcııım
valla gülelim canım arkadaşım :)) artık üzülmeyelim :)) sırıtak olalım :D
absalom dedi ki…
e katılıyorum :)
sırıtak olalım.
ne kaybederiz ki?

cevap veriyorum;
hiçbişi...

öretmenim geçtim demi?
ehi
iris dedi ki…
sen geçtin de absalom, ben kaldım :)
suratımdaki tüm gülümseme dağılıp karanlığa karıştı... sağolsunlar...
absalom dedi ki…
ben sensiz geçmeyi reddediyorum...
ben de kalıyım o zaman eylüle.
ne çıkar.
iris dedi ki…
dün sırıtık, bugün somurtuk... bana gülmeyi, mutlu olmayı yakıştırmıyorlar absalomcuum... sen geç, ben bu dersi daha nice eylüllerde almak zorunda kalıcam galiba...
absalom dedi ki…
iris sevgili iris kıymetli iris...
çok uzatmak ta istemiyorum bu konuyu nacizane.

sana gülmeyi, mutlu olmayı yakıştırmayabilirler tabi.
kişisel görüştür.
tercihtir.
özlemdir.


ama fekat lakin,
benim yakıştırmamı da kimse engelleyemez değil mi?

bu da benim tercihimdir.


dipnöt,
ben tercihlerimde kolay yanılmam.

bu bahsi kapatalım artık reca ederim kuzum.

:)
iris dedi ki…
:) peki efenim, sizi mi kırıcam :)
gönül gözüyle görenlere inanılırmış :P ama belki de tavşancık olduğum için yakıştırmıyorlardır gülmeyi :P

aaaa kapatıyorduk di mi :D :P

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

çöp çocuk ve kibrit kızın aşkı

çeviri I kibrit kız pek hoştu çöp oğlan perişan halde! endamına kapıldı: "ateşlidir herhalde!" kibrit kızla arası aşk ateşiyle doldu. bizim sevdalı oğlan yandı bitti kül oldu. çeviri II çöp çocuk bayılıyordu kibrit kız'a hele çok ateşli duran sevimli hatlarına ama ne kadar sürebilirdi bir çöple kibritin aşkı? çöp çocuk'tan geriye sadece külleri kaldı. canım sıkıldığı zaman tekrar tekrar okuduğum kitaplardandır, istiridye çocuğun hüzünlü ölümü... bu ara şu yazılılardan kafamı kaldırıp da bir şey yapamıyorum... diğer kitaplarım da okunmayı bekliyorlar... hadi dedim bu defa da kafam çok doluyken okuyayım, biraz rahatlayayım :) istiridye çocuğun hüzünlü ölümü, tim burton'ın eseri tabii... gerek çizimleri, gerek şiirleri benim için çok keyifli... ilk basımı ve çevirisi om yayınevinden çıkmıştı... ama maalesef artık om yayınevi olmadığından, o baskıları bulmak çok zor... ikinci basımı ve çevirisi de altıkırkbeş yayınlarından... çeviriler elbette aynı değil, ama yine de

haftanın şarkısı, nazende sevgilim

kaç gündür sürekli bu şarkıyı dinliyorum... takılmış durumdayım... geçenlerde yakın bir arkadaşım, "mutlaka dinlemelisin" diyerek yolladı, o günden beri kopamadım... ben bu şarkıyı nasıl olmuş da bunca zamandır kaçırmışım? bir yandan enstrümantal versiyonu, bir yandan azeri versiyonu, bir yandan bu... türkiye türkçesi versiyonunun sözleri şöyle; değdi saçlarıma bahar gülleri nazende sevgilim yâdıma düştün sevenin bahtına bir güzel düşer sen de tek sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün gözlerim yoldadır, kulağım seste ben seni unutamam en son nefeste ey ceylan bakışlım, ey boyu beste gurbette sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün sensiz dağ yoluna çıktım bu seher öksüz kumru gibi güller lâleler "sen niye yalnızsın?" sordular eller gurbette sevgilim aklıma düştün nazende sevgilim yâdıma düştün nazende sevdiğim (azeri türkçesi) azeri versiyonunun (yani aslında orjinalinin) sözleri de sözleri de şöyle (yani umarım :) : değdi saçlarıma bah