Ana içeriğe atla

unutulan uyku


saat gece üç olmuş da geçmiş... uykucuk kuşu bu gece beni ziyaret etmeyi unutmuş, sevgili baykuşcuuum da bunun üzerine gelip omzuma konmuş... birlikte gözlerimizi kocaman açıp karanlığa dalmışız... şimdi geceye tünemiş, sessizliği dinlemekteyiz... lakin bu halde uyumayı nasıl becereceğim, bilmemekteyim...

Yorumlar

UykusuZ dedi ki…
UykusuZ, uykusuzluğun sırrını yıllardır çözememiş sadece onunla beraber yaşamayı çözmüştür
iris dedi ki…
ben o kadar dengesizim ki "uyku" konusunda; bir uykuya, bir uykusuzluğa alışıyor bünyem :) artık hangisiyle beraber yaşamayı çözeceğimi şaşırdım :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

aynılarından istiyorum :)

bunların ikisini de istiyorum! çok tatlılar, çok! kedinin o kızgın bakışları, kızın o muzur ifadesi... lütfen, bana da... süphaneke dinimiz amin!