Ana içeriğe atla

alıntı


"aslında, gerçekten ciddi olan sorular bir çocuğun bile dile getirebileceği sorulardır. yalnızca en çocuksu sorular gerçekten ciddi olan sorulardır. cevapları olmayan sorulardır bunlar. cevabı olmayan soru aşılamayacak bir engeldir. başka bir deyişle insani olasılıkların sınırlarını belirleyen, insan varoluşunun sınırlarını saptayan cevabı olmayan sorulardır."
milan kundera (varolmanın dayanılmaz hafifliği)

Yorumlar

doğru söze ne denir...)

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

((: herkese iyi bayramlar :))