Ana içeriğe atla

ayrılık


çoğu kere zamansız gelir, ne olduğunu bile anlayamaz insan. o gelir, ardından tek fireye karşı kalabalıklaşır kalbin... hüzün gelir, acı gelir, hatta bazen pişmanlık gelir. alışkanlıkların zorlamaya başlar seni, kulaklarında durmadan uğuldayan "o"nun sesi... sonra anıların gelir yavaş yavaş, yeni çekildiğini sandığın tüm fotoğrafların sepyaya döner, zaman geçer, geçer gider... ayrılık; o baki sevgili yalnızlığınla anlaşıp o "fire"nin yerine geçer...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

((: herkese iyi bayramlar :))