uzun zaman oldu ayaklarım toprağa değmeyeli, çimlerde uzanıp da üstümü başımı lekelemeyeli, bisiklete binmeyeli... mimozalarımı kapıp anneme gitmeyeli...
özledim; uçurtma uçurmayı, toprağa yatıp bulutlara, yıldızlara bakmayı, denize karşı bir bankta oturup huzurla dolmayı... çocukça hayaller kurmayı... uykulu gözlerle sabaha kadar sohbet etmeyi, titreye titreye ağlayıp sızmayı, kapıya gelen çingene çiçekçiyi, ve hatta annemin ayak seslerini...
büyümüşüm... anlamamışım...
geçen yıllar içimdeki çocukları birer birer öldürmüş, çaresizce boyun eğmişler, sadece bir tanesi kalmış... deliliğime sahip çıkmışım... zira en inatçısıymış... iyi ki de kalmış...
Yorumlar
toprağa basınız...
çimlerde yuvarlanınız...
şahane oluyo.
kendimden biliorum :)
yaşasın bizz :))
kontcuum vronskyciiim
bence de çok büyük kayıp... ama bunun için baharı beklemem gerekecek, zira istanbul son bir haftadır buz gibi :))
ama amaa kıskandırmayınıss beni :)
(bu yazıyı yazarken ilk fırsatta bu dediklerimi yapacağıma söz verdim ki ben kendime:) )
söz sözdür :))
bakınız sözleri de unutmama.
hatırlatırım durduk yerde :))
ama size bir şey derken dikkat edeceğimdir bundan sonra, ki bunu demiştim zati di mi :D
fark ettim efem, çaktırmadan hatırlatıyorsunuz :))