ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...
Yorumlar
Neden böyle olduk acaba? Öğrenemedik herkes gibi konuşmayı... :S
"Kızım konuş!" diye patlamıştı bi keresinde ebeveynlerimden bi tanesi, "Kaşından gözünden anlam çıkarmaya çalışmaktan yorulduk!"
bazı şeyler kelimeye döküldüklerinde ya anlamlarını yitirirler, ya sertleşirler... bazen göremedikleri ya da belki görmek istemedikleri gerçek bu...
bana susarak bişi anlatmaya çalışma reca ederim.
çünkü anlamam.
baştan sölüyorum.
çok istediğim halde göslerimle bişiler anlatmayı beceremediğimden mütevellit...
anlama konusunda da acizim.
bıcır bıcır konuşarak anlaşalım.
ne güsel.
deal?
tüm bu sebeplerden dolayı, anlaştık efem :))