“düş”tüm , karanlıklarda… aydınlıklarda ise cisimsiz , cibilliyetsiz kör kurbağa. sesim çirkin , bedenimse bir muamma.
“düş”tüm meçhul prens – prenses masallarına… bulamadılar ; oysa öyle yakındım ki onlara… “düş” erken iyi… “buluş” ise zor. kör kurbağalara yakışır kör kuyular… çirkin seslere ise zarar ; çünkü kör kuyular hiçbir sesi içlerinde çok saklamazlar…
bulamadılar… bulmayı ummadılar , “düş”lenen umulur lakin ; ben yalnız “düş”tüm , “düş”lenen olmadım hiç… ama “düş”ledim , “düş”lenmek arzusuyla “düş”tü(ğü)m her an… bilir misiniz ; kör kurbağalar kör kuyulara “düş”mekten çok korkarlar…
“düş”(t)üm ; herkesin çözemeyeceği muamma… “düş”(ün)enin görüp, “düş”(ün)meyenin görmeden geçtiği… ama geçtiği… geçip gittiği… bilir misiniz orman cinleri bile kör kuyuya düşmüş kör kurbağalara bakmazlar…
yalnızlıktır “düş”(tüğ)üm… ıssızlık… ıssızlığın sonrası ussuzluk… avuntunun eşiği. “düş”(t)üm her daim şeffaf kanatları korumaya (ç)alışmaktan , artık ıssızlık yakın…
“düş”(t)üm aynalarda seyrederken kendimi. “düş”(t)üm karanlıklarda… bulamadılar… ve hatta aramadılar… kendim kalktım el yordamıyla tutunup, “düş”tüğüm yerden… lakin yaralanmış her yanım “düş”ünce… “düş”(t)üm, keşke tenimin aksine kırmızı aksaydı kanım.
dalga geçtiler, seslendiler arkamdan; “düş”mez kalkmaz allah aksi , “düş”er kalkar kör kurbağa… aldırmadım, "düş"manlarımdan yana şanslıydım...
“düş”tüm meçhul prens – prenses masallarına… bulamadılar ; oysa öyle yakındım ki onlara… “düş” erken iyi… “buluş” ise zor. kör kurbağalara yakışır kör kuyular… çirkin seslere ise zarar ; çünkü kör kuyular hiçbir sesi içlerinde çok saklamazlar…
bulamadılar… bulmayı ummadılar , “düş”lenen umulur lakin ; ben yalnız “düş”tüm , “düş”lenen olmadım hiç… ama “düş”ledim , “düş”lenmek arzusuyla “düş”tü(ğü)m her an… bilir misiniz ; kör kurbağalar kör kuyulara “düş”mekten çok korkarlar…
“düş”(t)üm ; herkesin çözemeyeceği muamma… “düş”(ün)enin görüp, “düş”(ün)meyenin görmeden geçtiği… ama geçtiği… geçip gittiği… bilir misiniz orman cinleri bile kör kuyuya düşmüş kör kurbağalara bakmazlar…
yalnızlıktır “düş”(tüğ)üm… ıssızlık… ıssızlığın sonrası ussuzluk… avuntunun eşiği. “düş”(t)üm her daim şeffaf kanatları korumaya (ç)alışmaktan , artık ıssızlık yakın…
“düş”(t)üm aynalarda seyrederken kendimi. “düş”(t)üm karanlıklarda… bulamadılar… ve hatta aramadılar… kendim kalktım el yordamıyla tutunup, “düş”tüğüm yerden… lakin yaralanmış her yanım “düş”ünce… “düş”(t)üm, keşke tenimin aksine kırmızı aksaydı kanım.
dalga geçtiler, seslendiler arkamdan; “düş”mez kalkmaz allah aksi , “düş”er kalkar kör kurbağa… aldırmadım, "düş"manlarımdan yana şanslıydım...
Yorumlar