Ana içeriğe atla

"baba dedik....... ?!"


çocuklar bir alem... yeni nesil hele maşallah çok bilmiş ve korkusuz doğuyor :)
bir tanıdığımız, 5 yaşındaki oğluyla dışarıya çıkmış... baba-oğul el ele tutuşmuş yürüyorlarken, ufaklığın gözü oyuncakçının vitrinine takılmış... babamız fark etmiş ama belli etmemiş... bizim ufaklık babasının elini çekiştirmeye, en küçük sesiyle babasına seslenmeye, o duymamazlığa geldikçe de söylenmeye başlamış... babamız yine "bakalım ne yapacak?" diye umursamamış... derken bizim ufaklık bakmış ki dükkandan uzaklaşılıyor, kafasını yukarı kaldırıp, gayet yüksek bir sesle; "yarım saattir baba diyoz eşşoleşek ne bakmıyosun?!" diye seslenince, bizim tanıdık haliyle dumur :D

Yorumlar

Yiğit dedi ki…
:)))))) suç çocukta değil tabiki adı üstünde çocuk. Kime nasıl hitap edeceğini öğretmeyen babada. Haketmiş:))
iris dedi ki…
kesinlikle kaşnmış bir baba var karşımızda :)) "ne yapacak" diye beklersen, sonuç bu olur ancak :))
Agresifboy dedi ki…
"yarım saattir baba diyoz eşşoleşek ne bakmıyosun?!" :D komaya girdim çok güzeldi iyi ders vermiş babasına :))
iris dedi ki…
:)) biz de dinlediğimizde komaya girdik, "haketmişsin"i de ekledik tabii :))
iris dedi ki…
:)) azıcık :D
Nurdan'dan dedi ki…
demekki babanın da çocuğa hitap şekli aynı ki!!!
hiç dumur olasın aynaya baksın
iris dedi ki…
bu konuda babayı korumam lazım çünkü kendisi pedagog ve gerçekten kullandığı kelimelere ve davranışlarına çok dikkat ediyor...
çocuğun bu hitap şeklini nereden öğrendiğine gelince, ufak bir araştırmayla ortaya çıktı; anasıfındaki yaşıt arkadaşı mete :))
deep dedi ki…
:):):):)çocuk haklı bence:D:D:D:D

Bu arada bende mim'in var :)
homeless dedi ki…
baba icin uzuluyorum cok degil bi 5 sene sonra rolleri degistirirler
iris dedi ki…
öyle olacağını sanmıyorum ama bakalım :) yaşayıp, izleyip göreceğiz :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarık Akan'a Veda

bazı insanlar vardır, samimiyetine, doğruluğuna inanmanız için tanımanıza gerek yoktur. sadece bilirsiniz.  tarık akan da o insanlardandı işte. size selam vermesi için sizi tanımasına gerek yoktu, göz göze gelmeniz yeterliydi. "ün"ü hazmedememiş kimileri gibi yapmacık, gurursuz ve büyük burunlu değildi. "halk"tı o... insandı...  kendisiyle tanışma imkanım olmasına rağmen neden bilmem tanışmadım. bakırköy'de olduğu gibi, yıllarca bodrum'da da karşılaştık, bazı günler ailesiyle şahbaz motel'e  gelirdi denize girmeye... çocuk halimle hayrandım, yetişkin oldum hayranlığım hiç a zalmadı. siyasi tavrını, dik duruşunu gördükten sonra hayranlığım daha da anlam kazandı.  hiç unutmam, gökyüzünün delindiği bir kasım günü bakırköy'de karşılaştık onunla. 2-3 metre aralıkla taksi bekliyorduk ve o benden önde duruyordu. o şemsiyesiz, ben şemsiyeli olduğum halde durdurduğu taksiyi bana gönderip kendisi o yağmurda beklemeyi seçti. öyle de nazik bir insandı.  kaz...

Körlük - Alıntılar

"Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçlan önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık. Sözlerimizin, hareketlerimizin iyi ve kötü sonuçları, kuşkusuz, ilerde yaşayacağımız günlere, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız günlere göreceli olarak düzgün ve dengeli biçimde dağılır, zaten kimi insanlar da bu durumun ölümsüzlük denen ve çok sözü edilen şeyin ta kendisi olduğunu ileri sürer," "Hepimizin üzerimizde ikinci bir ten gibi taşıdığımız, adına bencillik denen şeyden yoksun kişi henüz anasından doğmadı, o ikinci ten öylesine kalındır ki, birinci tenimiz bir evet ya da hayır yüzünden hemen kanarken ona hiçbir...