Ana içeriğe atla

aşk


öyle tuhaf bir güçtür ki; yapıma da yıkıma da hükmetmektedir gizli kalesinde. karşıt güçlerin aynı sonsuz amaç için çarpışıp bütünleşmesidir. akli olanı delirtir de, deliye bir şey yapmaz pek, zaten o çoktan tatmıştır onun kekremsi meyinden.

o 'mey'in tadı öyledir ki; ya taşı "dîl"lendirir, ya dilbâzı lal eder; ya açtırır gözlerini, ya âmâ eder... o öyle bir 'mey'dir ki; "yokluğa da varlığa da değer..."

Yorumlar

aa dedi ki…
olağanüstü!

konu kapanmıştır. aşk üzerine ancak 'denden' konularak tanım yapılabilir artık bundan sonra..
Adam dedi ki…
pek bir şairce olmuş. özellikle ikinci paragraf çok leziz.
iris dedi ki…
sevgili aa
çok ama çok teşekkür ederim :) lakin bakınız, utandım ben şimdi siz öyle "konu kapanmıştır" diyince :) vardır daha iyileri ;)
iris dedi ki…
adamcım :)
çok teşekkür ederim efem :))
arada bir şairaneliğim tutar bilirsiniz :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarık Akan'a Veda

bazı insanlar vardır, samimiyetine, doğruluğuna inanmanız için tanımanıza gerek yoktur. sadece bilirsiniz.  tarık akan da o insanlardandı işte. size selam vermesi için sizi tanımasına gerek yoktu, göz göze gelmeniz yeterliydi. "ün"ü hazmedememiş kimileri gibi yapmacık, gurursuz ve büyük burunlu değildi. "halk"tı o... insandı...  kendisiyle tanışma imkanım olmasına rağmen neden bilmem tanışmadım. bakırköy'de olduğu gibi, yıllarca bodrum'da da karşılaştık, bazı günler ailesiyle şahbaz motel'e  gelirdi denize girmeye... çocuk halimle hayrandım, yetişkin oldum hayranlığım hiç a zalmadı. siyasi tavrını, dik duruşunu gördükten sonra hayranlığım daha da anlam kazandı.  hiç unutmam, gökyüzünün delindiği bir kasım günü bakırköy'de karşılaştık onunla. 2-3 metre aralıkla taksi bekliyorduk ve o benden önde duruyordu. o şemsiyesiz, ben şemsiyeli olduğum halde durdurduğu taksiyi bana gönderip kendisi o yağmurda beklemeyi seçti. öyle de nazik bir insandı.  kaz...

Körlük - Alıntılar

"Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçlan önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık. Sözlerimizin, hareketlerimizin iyi ve kötü sonuçları, kuşkusuz, ilerde yaşayacağımız günlere, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız günlere göreceli olarak düzgün ve dengeli biçimde dağılır, zaten kimi insanlar da bu durumun ölümsüzlük denen ve çok sözü edilen şeyin ta kendisi olduğunu ileri sürer," "Hepimizin üzerimizde ikinci bir ten gibi taşıdığımız, adına bencillik denen şeyden yoksun kişi henüz anasından doğmadı, o ikinci ten öylesine kalındır ki, birinci tenimiz bir evet ya da hayır yüzünden hemen kanarken ona hiçbir...