Ana içeriğe atla

kırmızı


ve şimdi;
bir kadeh kırmızı şarap, günün gerginliğini unutturan...

Yorumlar

Fısıltı dedi ki…
şimdi ben kırmızı değilde beyaz şarap içsem gerginliğim devammı edecek kuzum :P
iris dedi ki…
ahahah votkalar mı :P hangi votkalar :P
iris dedi ki…
tabii ki cicim, devam edecek gerginliğin :P ünlü bir bilim insanı tarafından kanıtlandı kırmızı şarabın gerginliği azalttığı :P (ünlü bilim insanının kim olduğunu söylememe gerek yok di mi :P)
Desperate Housewife dedi ki…
burnuma şarap kokusu geldi...
iris dedi ki…
:)) size de ikram edeyim efem :))
NASI YAAAA
OHOOO BEN ANLAMAM
VOTKA MAHSENİ DOLSUN
OLAY ÇIKARTIRIM :)
iris dedi ki…
sen şimdi büyük harfle yazınca tırstım ben bi :P
şaka bir yana, babam o mahseni keşfetmiş hemen :D
sen gel halleriz ;))

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarık Akan'a Veda

bazı insanlar vardır, samimiyetine, doğruluğuna inanmanız için tanımanıza gerek yoktur. sadece bilirsiniz.  tarık akan da o insanlardandı işte. size selam vermesi için sizi tanımasına gerek yoktu, göz göze gelmeniz yeterliydi. "ün"ü hazmedememiş kimileri gibi yapmacık, gurursuz ve büyük burunlu değildi. "halk"tı o... insandı...  kendisiyle tanışma imkanım olmasına rağmen neden bilmem tanışmadım. bakırköy'de olduğu gibi, yıllarca bodrum'da da karşılaştık, bazı günler ailesiyle şahbaz motel'e  gelirdi denize girmeye... çocuk halimle hayrandım, yetişkin oldum hayranlığım hiç a zalmadı. siyasi tavrını, dik duruşunu gördükten sonra hayranlığım daha da anlam kazandı.  hiç unutmam, gökyüzünün delindiği bir kasım günü bakırköy'de karşılaştık onunla. 2-3 metre aralıkla taksi bekliyorduk ve o benden önde duruyordu. o şemsiyesiz, ben şemsiyeli olduğum halde durdurduğu taksiyi bana gönderip kendisi o yağmurda beklemeyi seçti. öyle de nazik bir insandı.  kaz...

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...