Ana içeriğe atla

zeytin efendi

babam bodrum'da yaşıyor... karşı komşularının çok sevimli bir kuçusu var, adı zeytin... çok meraklı ve hareketli bir hayvancık... mahallede bir şey olsa ilk koşan zeytin... bir muzırlık ya da müzik varsa orada zeytin efendi :))

geçenlerde yağmur yağdıktan sonra, yerdeki su birikintilerinde oluşan kabarcıkları fark etmiş... su üzerinde kayan baloncukları patlatabileceğini keşfettikten sonra zeytin'in eğlencesi başlamış... tabii onu izleyenlere de eğlence... lakin bu eğlence alışkanlık haline gelmiş zeytin'de..

geçenlerde zeytin'in sahibi bizimkilere dert yanıyormuş, kümesteki tüm yumurtalar hep kırık, ne oluyor anlamadım diye... birkaç gün takip ettikten sonra ortaya çıkmış ki, zeytin efendi yumurtalara baloncuk muamelesi yapıyor :D muzır hayvancık :)))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

((: herkese iyi bayramlar :))