Çok sevdiğim, müzisyen bir arkadaşım var. Aslına bakarsanız arkadaştan öte benim için...
Şimdi, bizi tanıştıran şahısla ikimizin de ilgisi kalmasa da (ki bu kendi adıma eski ve hüzünlü bir hikâyedir) beni Selim'le (ve başka bir arkadaşla -ki onu da çok severim) tanıştırdığı için her zaman müteşekkir kalacağım...
Selimimin çok güzel şarkıları var, dinleyenler bilirler ama beni özellikle biri çok hırpalar: "Zeytinağacı".
"Zeytinağacı"yla tanıştığım zamanlarda kötü zamanlar yaşıyordum. Terk edilmeyi, aldatılmayı hazmetmeye çalışıyordum. (Ne zor şeymiş... Benim başıma hiç gelmez sanıyordum, yaşadım ve öğrendim; bu bile atlatılıyormuş... Ve insan yeniden güvenebilmeyi, sevmeyi, mutlu olmayı başarıyormuş.) O kadar çok dinledim ki "Zeytinağacı"nı... Ağlamaktan gözlerimin şiştiğini ve gün boyu o şişlikle dolaştığımı bilirim. Sanki o şarkı sadece kendi acımı, hüznümü değil, Selim'in acısını ve hüznünü de hissettiriyordu bana.
Bu aralar beni aynı "Zeytinağacı" gibi etkileyen bir şarkısı daha var Selim'in; "Yarım Kaldım".
Geçtiğimiz hafta acı olay bir yaşadı Selimim. Çok sevdiği anneannesini kaybetti, "Yarım Kaldım" ise bu acı olayın meyvesi... Dinliyor ve ağlıyorum... Ama öyle çok hissediyorum ki onun hissettiklerini... Kişiler değişiyor ama yaşananlar aynı kalıyor maalesef bu hayatta... (Nurlar içinde yatsın anneanneciğin ile anneciğim... Mekânları cennet olsun...)
Yorumlar