"Küçük Kara Balık, hadi bana poz ver" dedim.
Şaşırdı, üstüne başına çeki düzen vermeye yeltendi.
"Gerek yok, bir şey deniyorum, hatta ne kadar doğal olursan o kadar iyi" dedim.
Anlamadı, gülümsedi, pencerenin kenarındaki kanepeye oturdu ve objektife bakmaya başladı.
Fotoğrafını çektim, kameranın ekranından önizlemeye baktım.
Meraklandı... Yanına gittim, fotoğrafı gösterdim, baktı.
"Fena çıkmamış" dedi.
Kamerayı boynuma astım, "Gözlerini kapat" dedim.
Neden diye sormadı, gözlerini kapattı.
Önce sağ gözünü, sonra sol gözünü ven en son da dudaklarını öptüm.
Gözlerini açtı, neler olduğunu anlayamamıştı.
Birkaç adım geri gittim, kamerayı boynumdan alıp bir kare daha fotoğrafını çektim.
"Ne yaptın" diye sordu.
"Gözlerindeki hüznü sildim" dedim.
İkinci kare ilkinden çok daha "Mutlu" görünüyordu.
Yorumlar