Ana içeriğe atla

sindir(ella), aşk ve sihirli converseleri


aşk güzel şey be blog... bunu bugün bir kez daha anladım...

bugün ben (navigator), sindir(ella) ve rumuz mutsuz oturuyorduk... sindir(ella)'nın igore'a olan aşkının alevlenmesinden ve igore'un ona olan ilgisinin azalmamasından mütevellit inanılmaz neşeliydik... üstelik sindir(ella)'yla birlikte benim evin badana pisliğini falan temizledik, gebermiş olmamız lazımken, nasıl mutlu, nasıl şendik anlatamam...

bunca sevinmemizin sebebi de aslında köprünün üstünde karşılaşan iki inatçı keçi... yani sindir(ella) ile igore... birbirlerine aşık olup, yine birbirlerine o kadar anlamsızca kötü davrandılar ki ne arkadaş, ne sevgili, ne de herhangi bir şey olabildiler... ama bugün 2 seneden sonra konuştular, hem de gayet güzel, keyifli ve tesadüfi bir şekilde... umarız ki yine kabarmadan foslamaz bu aşk... iki keçi el ele tutuşup köprüden dönerler... biz onları yine o derin sularda boğulurken görmek istemiyoruz...

p.s. neymiş, sindir(ella) hanımcım, bundan sonra cam papuçlarımızı çıkarıp sihirli converselerimizi giyiniyormuşuz hep :D

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarık Akan'a Veda

bazı insanlar vardır, samimiyetine, doğruluğuna inanmanız için tanımanıza gerek yoktur. sadece bilirsiniz.  tarık akan da o insanlardandı işte. size selam vermesi için sizi tanımasına gerek yoktu, göz göze gelmeniz yeterliydi. "ün"ü hazmedememiş kimileri gibi yapmacık, gurursuz ve büyük burunlu değildi. "halk"tı o... insandı...  kendisiyle tanışma imkanım olmasına rağmen neden bilmem tanışmadım. bakırköy'de olduğu gibi, yıllarca bodrum'da da karşılaştık, bazı günler ailesiyle şahbaz motel'e  gelirdi denize girmeye... çocuk halimle hayrandım, yetişkin oldum hayranlığım hiç a zalmadı. siyasi tavrını, dik duruşunu gördükten sonra hayranlığım daha da anlam kazandı.  hiç unutmam, gökyüzünün delindiği bir kasım günü bakırköy'de karşılaştık onunla. 2-3 metre aralıkla taksi bekliyorduk ve o benden önde duruyordu. o şemsiyesiz, ben şemsiyeli olduğum halde durdurduğu taksiyi bana gönderip kendisi o yağmurda beklemeyi seçti. öyle de nazik bir insandı.  kaz...

Körlük - Alıntılar

"Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçlan önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık. Sözlerimizin, hareketlerimizin iyi ve kötü sonuçları, kuşkusuz, ilerde yaşayacağımız günlere, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız günlere göreceli olarak düzgün ve dengeli biçimde dağılır, zaten kimi insanlar da bu durumun ölümsüzlük denen ve çok sözü edilen şeyin ta kendisi olduğunu ileri sürer," "Hepimizin üzerimizde ikinci bir ten gibi taşıdığımız, adına bencillik denen şeyden yoksun kişi henüz anasından doğmadı, o ikinci ten öylesine kalındır ki, birinci tenimiz bir evet ya da hayır yüzünden hemen kanarken ona hiçbir...