Ana içeriğe atla

kafam güzel

okuyucum, beni tanıyan bilir, kafam doğuştan güzeldir. artık sevgili doktorcum ya da hemşireler doğum sırasında ne yaptılar, hiçbir fikrim yok ama bu böyle... bakırköy'de doğmuş olmamın da etkisi olabilir tabii, o kadarını bilemem... işte size kanıt, herhalde 1-1,5 yaş civarlarındayım



bugün ise kafam her zaman olduğundan daha güzel... sabah 08:30'da boyacı amca geldi, evin içinde gayet keskin boya kokusu, ohh... camlar açık ama etki etmiyor elbette, derin derin soluyorum, el mecbur; nefes de mi almayacağım?? genzimi yakması ve allerjimi azdırması dışında pekbir sorun yok gerçi şimdilik, biliyorsunuz; alışkınım, kafam doğuştan güzel... bugün azıcık daha fazla güzel...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

((: herkese iyi bayramlar :))