Ana içeriğe atla

kardelenler



yaşam çok şey bekliyor bizden, çevremizdekiler de... oysa biz bazen sadece yıkılmak istiyoruz, acılarımızı yaşayabilmek, depresyona girebilmek, tüm o hüznü derinlemesine hissedip yeni baştan yaratmak istiyoruz kendimizi... ama her zaman mümkün olmuyor tabii...

geçenlerde bir sohbet esnasında çıktı sayılır bu yazının belkemiği... yaşamdan bahsediyorduk; hiç kimse sürekli bir mutluluk istemiyordu, tam bir bütün istiyordu yaşamı... farkındaydık ki özünde olan karmaşasıyla ve çatışmasıyla seviyorduk... sonra karar verdik ki, insanoğlu kardelenlere benziyordu aslında... onca zorluk ve engel içerisinde ezilse de, çoğu zaman inanmasa da devam edebileceğine, en başarılı anlarını en büyük zorluklar içerisinde yaşıyor, en çok o zaman parlıyordu. geçmişe dönüp baktığımızda hepimiz aynı şeyi yaşamıştık; en büyük acıları yaşarken hayata tutunmuş ve büyük başarılar kazanmıştık... yorulmuştuk, üşümüştük, belki biraz boynumuzu bükmüştük ama çıkmıştık karların altından... nietzsche'nin dediği doğruydu, bizi öldürmeyen güçlendiriyordu...



konu "güçlü olmak"a gelmişti... aklıma bir süre önce sözlüğe yazdığım bir tanım geldi, hatırladığım kadarını paylaştım... gerçekten de benim için buydu güçlü olmak, belki başkalarına göre eksik ya da fazlaydı... ama bence bu kadardı...

işte o tanım..

güçlü olmak; zor ve yorucudur. bazen, yaşama karşı "güç" kazanabilmek adına geçtiğimiz çoğu sınav, o an için bizi yalnızca yıpratır... lakin bu yaşanmışlıklar, her ne kadar yıpratıcı olsa da birer kazanım olarak geri döner; ama erken, ama geç...

güçlü olmak; ağlamamak değildir.
güçlü olmak; üzülmemek değildir.
güçlü olmak; taş kalpli veya kalpsiz olmak değildir.

güçlü olmak; özünü korumak demektir. herkes ve her şey özüne karşıyken, kendinden gurur duyabilmek ve olanca farklılığınla yaşayabilmektir.
güçlü olmak; hayatının en zor günlerini yaşıyor olsan dahi savaşımını bırakmamak, yılmamak demektir.
güçlü olmak; gidenin arkasından üzülmek, ağlamak ama, her ne olursa olsun onun kararına (veya yaşam döngüsüne) saygı duymaktır.
güçlü olmak; gerektiğinde "dur.. gitme!.." diyebilmektir.
güçlü olmak; yaşamın kötü gittiğinde dahi, aldığın kararların arkasında durmak, gerektiğinde hata yaptığını kabullenmek, ve hatta özür dilemeyi bilmek demektir...

ve "starwars"ta bazı jedi'lerin dediği gibi; "güç, yaşamdır ve yaşam güçtür." güçlü kalın :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarık Akan'a Veda

bazı insanlar vardır, samimiyetine, doğruluğuna inanmanız için tanımanıza gerek yoktur. sadece bilirsiniz.  tarık akan da o insanlardandı işte. size selam vermesi için sizi tanımasına gerek yoktu, göz göze gelmeniz yeterliydi. "ün"ü hazmedememiş kimileri gibi yapmacık, gurursuz ve büyük burunlu değildi. "halk"tı o... insandı...  kendisiyle tanışma imkanım olmasına rağmen neden bilmem tanışmadım. bakırköy'de olduğu gibi, yıllarca bodrum'da da karşılaştık, bazı günler ailesiyle şahbaz motel'e  gelirdi denize girmeye... çocuk halimle hayrandım, yetişkin oldum hayranlığım hiç a zalmadı. siyasi tavrını, dik duruşunu gördükten sonra hayranlığım daha da anlam kazandı.  hiç unutmam, gökyüzünün delindiği bir kasım günü bakırköy'de karşılaştık onunla. 2-3 metre aralıkla taksi bekliyorduk ve o benden önde duruyordu. o şemsiyesiz, ben şemsiyeli olduğum halde durdurduğu taksiyi bana gönderip kendisi o yağmurda beklemeyi seçti. öyle de nazik bir insandı.  kaz...

Körlük - Alıntılar

"Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçlan önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık. Sözlerimizin, hareketlerimizin iyi ve kötü sonuçları, kuşkusuz, ilerde yaşayacağımız günlere, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız günlere göreceli olarak düzgün ve dengeli biçimde dağılır, zaten kimi insanlar da bu durumun ölümsüzlük denen ve çok sözü edilen şeyin ta kendisi olduğunu ileri sürer," "Hepimizin üzerimizde ikinci bir ten gibi taşıdığımız, adına bencillik denen şeyden yoksun kişi henüz anasından doğmadı, o ikinci ten öylesine kalındır ki, birinci tenimiz bir evet ya da hayır yüzünden hemen kanarken ona hiçbir...