Ana içeriğe atla

baykuş etkisi


birkaç gündür bir uykusuzluk bulaştı ki yine sormayın... gözlerim iyice açıldı, kapanmak bilmiyor. sabah 4'ten önce yatağa yollanamıyorum bile, 4'ten sonra da yatakta dönüp duruyorum...

gündüz çalışmadığım dersin ızdırabı gece oluyor... her gece duyduğum vicdan azabını tarif etmemin mümkünatı yok, lakin bu vicdan azabı da uykuya dalana kadar sürüyor, sabah uyandığımda da zerresi hatırlanmıyor... yeni başlayan her gün de yine aynı terane...

off off... üzerimdeki bu baykuş etkisi ne zaman geçecek acaba diye sorup, bir an önce normale dönmeyi umuyorken, cemrelere küfür savurmayı da ihmal etmiyorum; ulan düştünüz düşeli mahvettiniz bünyemi!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

((: herkese iyi bayramlar :))