Ana içeriğe atla

ile - ilişki defteri

Çeşitli sebeplerden dolayı uzak [ve aldatmak zorunda] kaldığım kitaplarıma geri döndüm bugün... Oruç Arıoba'nın "İle"sini okudum. Hani herkes okuduklarında, izlediklerinde kendi yaşamından bir şeyler arar ya, öyle oldu tabii...

Aslında çok şey var yazacak, alıntı yapacak... Bu defalık kısa olsun istedim ve fazlasıyla yaşanmış olanı seçtim...

"Korkuyorum - aynı şeyleri yeniden yaşamak istemiyorum" dedin: Önceden başkaları ile birlikte yaşadıkların vardı tabii anılarında: onlar, şimdi, yaşamaya girişme durumunda olduğun 'yeni'ye, sanki, bulaşan, 'eski'lerdi.

Oysa ilişki, ne kadar uzun sürmüş olursa olsun, sanki hep 'yepyeni' olmak zorundadır: Yeniliğini yitirip, bir kez, eskilerin yinelenmesi hâline girerse, hiçbir şeye de yaramaz duruma düşer.

Yorumlar

Elma dedi ki…
En iyisini yapmışsın. (y)

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

aynılarından istiyorum :)

bunların ikisini de istiyorum! çok tatlılar, çok! kedinin o kızgın bakışları, kızın o muzur ifadesi... lütfen, bana da... süphaneke dinimiz amin!