Ana içeriğe atla

Minik'in yeni gecekondusu



Kaç gündür aklımdaydı yuvayı straforla kaplamak. Ama açıkçası Minik buna fırsat vermiyordu. Bugün hazır Minik yuvadan ayrılınca aldım içeriye ve kardeşimle birlikte bu hale getirdik yuvayı. 
Daha yuvayı içeriye alacağım an koşup pencereye atlayan Minik ise tüm süreçte meraklı gözlerle izledi bizi.
Bizi gördüğünde daha rahat ettiği için (görmediğinde sürekli perdenin altındaki boşluktan içeriye bakıyor, mama yerken huzursuz davranıyor) küçük bir pencere bıraktık. 
Önü için bir şey yapamadık bakalım, belki iyi bir çözüm gelirse aklımıza yaparız...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

((: herkese iyi bayramlar :))