Ana içeriğe atla

mümkün mü?

bencillik yapıyorum ve ikisini de istiyorum :)) mümkün mü ki?

Yorumlar

o bebişin gözleri nedir öylee.uhh ilk defa nazarım değicek :)
ebruli günce dedi ki…
İkisi de çok tatlı ama,istenmeyecek gibi değiller ki...
Ben de üsttekinden bir de onun erkek versiyonundan var,ama alttakinden olamayacak...
İnsan her istediğini elde edemiyor işte...
iris dedi ki…
pek sevgili machu picchu kaymakamı,
ben de bayıldım bebişe cidden...
iris dedi ki…
pek sevgili ebruli günce,
çok haklısınız, istenmeyecek gibi değiller..
maşallah sizinkilere, allah bağışlasın :) ama bende henüz ne üsttekinden, ne alttakinden var :))
absalom dedi ki…
carmennnnnnn
duygularımla oynamayınız efenim yapmayınız reca ediciğim.

o ufaklık ne öle ya?
aneam hislendim valla oturur hüngür hüngür ağlarım susturamazsın beni bunu da baştan belirteyim.

hıh.
pis.
iris dedi ki…
vronskyciim,
pis diilim benn, lüffen amaaa...
çok güzel bir çocuk yaaa...
amaa sen ağlamaa :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarık Akan'a Veda

bazı insanlar vardır, samimiyetine, doğruluğuna inanmanız için tanımanıza gerek yoktur. sadece bilirsiniz.  tarık akan da o insanlardandı işte. size selam vermesi için sizi tanımasına gerek yoktu, göz göze gelmeniz yeterliydi. "ün"ü hazmedememiş kimileri gibi yapmacık, gurursuz ve büyük burunlu değildi. "halk"tı o... insandı...  kendisiyle tanışma imkanım olmasına rağmen neden bilmem tanışmadım. bakırköy'de olduğu gibi, yıllarca bodrum'da da karşılaştık, bazı günler ailesiyle şahbaz motel'e  gelirdi denize girmeye... çocuk halimle hayrandım, yetişkin oldum hayranlığım hiç a zalmadı. siyasi tavrını, dik duruşunu gördükten sonra hayranlığım daha da anlam kazandı.  hiç unutmam, gökyüzünün delindiği bir kasım günü bakırköy'de karşılaştık onunla. 2-3 metre aralıkla taksi bekliyorduk ve o benden önde duruyordu. o şemsiyesiz, ben şemsiyeli olduğum halde durdurduğu taksiyi bana gönderip kendisi o yağmurda beklemeyi seçti. öyle de nazik bir insandı.  kaz...

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...