Ana içeriğe atla

aynı ben :)

kendimi gördüm sanki :))

Yorumlar

absalom dedi ki…
o zaman senle c.tesileri görüşmek lazım carmen :))

pazar da olabilir yok yok pazar görüşelim biz :)))
iris dedi ki…
:))
pazar çok mahsunum ama :))
bence salı ya da çarşamba görüşelim :D
absalom dedi ki…
yok şekerim ben salı çarşambaları çok yoğun olurum pazar görüşelim.

yoksa tırstığımdan felan değil yani :)))
iris dedi ki…
hmmm, anladım :P

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

canım yanıyor!

canım yanıyor... mesele benimle ilgili değil... ablamla ilgili... ablam dediysem, anne tarafımdan akrabam... öz ablam olsa, daha yakın olmazdık... canım yanıyor... büyük bir aşkla başlayan evliliğin, 2 sene bile sürmemesinden... hiç bitmeyen hakaretlerin, hatta adice, kör bir şiddetin ardından, "nihayet" alınan boşanma kararından... ama her şeyden öte, saygının bitmesinden. evet, herkesin başına aynı şeyler gelmez.. mutlu da sürebilir evlilikler... ama yine de, gördükçe, duydukça, korkuyorum evlilikten...