Ana içeriğe atla

oh beee


üstümden tır mı, yoksa fil sürüsü mü geçti bilmiyorum...
bildiğim; an itibariyle bir kuş kadar hafif olduğum...
sanki bedenim gitti, ruhum kaldı; hafifledim...
bu gece uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yapacağım.
arşivden -aldığım ama izleyemediğim- bir film seçip keyfine varacağım...
sadece film izlemeyi değil, kitap okumayı da özledim.
bir de kitap seçip, valize atmak lazım...
hee, bir de yarın sabah yolculuk vakti :)
mutluyum, huzurluyum...
tatil biziii bekleeeee......

Yorumlar

Fısıltı dedi ki…
he bizi de beklesin söyle tamam mı?:)
iris dedi ki…
konuştum, bekliyormuş :)
şimdiden iyi tatiller :)
m o m o dedi ki…
Darısı başımıza, iyi tatiller, şimdiden güzel olacağı belli :)
iris dedi ki…
çok teşekkür ederim :)
şimdilik çok güzel gidiyor maşallah diyeyim :)
darısı başınıza :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarık Akan'a Veda

bazı insanlar vardır, samimiyetine, doğruluğuna inanmanız için tanımanıza gerek yoktur. sadece bilirsiniz.  tarık akan da o insanlardandı işte. size selam vermesi için sizi tanımasına gerek yoktu, göz göze gelmeniz yeterliydi. "ün"ü hazmedememiş kimileri gibi yapmacık, gurursuz ve büyük burunlu değildi. "halk"tı o... insandı...  kendisiyle tanışma imkanım olmasına rağmen neden bilmem tanışmadım. bakırköy'de olduğu gibi, yıllarca bodrum'da da karşılaştık, bazı günler ailesiyle şahbaz motel'e  gelirdi denize girmeye... çocuk halimle hayrandım, yetişkin oldum hayranlığım hiç a zalmadı. siyasi tavrını, dik duruşunu gördükten sonra hayranlığım daha da anlam kazandı.  hiç unutmam, gökyüzünün delindiği bir kasım günü bakırköy'de karşılaştık onunla. 2-3 metre aralıkla taksi bekliyorduk ve o benden önde duruyordu. o şemsiyesiz, ben şemsiyeli olduğum halde durdurduğu taksiyi bana gönderip kendisi o yağmurda beklemeyi seçti. öyle de nazik bir insandı.  kaz...

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...