Ana içeriğe atla

hislerime tercüman

Yalnızlık, en çok susturmaktır içinden geçenleri…

(Hasan Ali Toptaş)

Yorumlar

Aze dedi ki…
Evet...
Sazan dedi ki…
İyi misin?

Öperim...
Sazan dedi ki…
N'aber?
vivre sur le fil dedi ki…
Sazancımm iyiyim :)
sen nasılsın canım benim?
özledimm benn sizii...
Desperate Housewife dedi ki…
"o her şeyin iz bırakacağına inanıyordu, izsiz şey olmazdı; kuşların bile izi vardı gökyüzünde, sözcüklerin dişte, bakışların yüzde."

içinden geçenleri sustursan da izleri var her yerde...

öyleyse...

"yalnızlık ömür boyu..."
vivre sur le fil dedi ki…
karılıksızım, aynı satırları ben de çizmiştim :))
ve katılmamak elde değil, kesinlikle "yalnızlık ömür boyu..."

Bu blogdaki popüler yayınlar

ara

ilişkilerle ilgili en gıcık olduğum kavramlardan birisi "ara verme"dir. hiç anlamam... bilgisayar mıyız lan biz, kapayıp açtığımızda eski, normal işleyişimize geri dönelim? mesele özlemekse, bunu dillendirmeden bahaneler uydur, görüşme, özle... mesele sorunlarsa konuş, anlat, dinle, çözmeye çalış... bir süre görüşmediğinde sorunlar ortadan kalkacak mı? ama mesele bu değil elbette. ara vermek ayrılığın önsözünü yazmaktır. kolaylaştırmaktır bir nevi... ilişkiye ara verilir, zaman geçer, bu sürede onsuz da yaşanılabildiği keşfedilir, ufak sorunlar göze batmaya başlar; zaman geçer, kişiler geçen zamanda kendilerini ayrılığa alıştırır... sonra birleşilir yeniden, ama kaçınılmaz son kapının eşiğinde beklemektedir... küçük bir kıvılcıma bakar her şey, önsözden sonra, roman da biter...

aynılarından istiyorum :)

bunların ikisini de istiyorum! çok tatlılar, çok! kedinin o kızgın bakışları, kızın o muzur ifadesi... lütfen, bana da... süphaneke dinimiz amin!